ayrılık üzerine

Mart 1, 2006 at 2:24 am (msn spacedekiler)

insan en cok ayrı dusunce yardan acı cekmez mi?herseyi tek basına yasamak zorunda olmanın verdigi buyuk sancı. her mutlulukta buruk bir huzun.her coskuda batan bi acı, kursakta kalan nese dolu anlar. sen gittin ve acımıda tek basıma cekiyorum. ve sen ne kadar anladıgını dusunsende ne kadar ortaksın ki bana.ayrılık sadece mesafelerle kalmıyormus, zamanla birseylerin azalmasını hissediyorsun, ama bu sana verdigim degeri artırırken. hem uzaklasıp hem yakınlasıyorsun bana. hem beni tek basıma yasamaya mahkum ettin, hem de daha cok acı cektiriyorsun. hem sen yoksun hem hayat devam ediyor. hem sen yoksun hem kimse sen degil. gunesimiz ayrı, nefes aldıgımız hava ayrı, uzaktan bakıp hayallere daldıgımız ay ayrı.ayrılıklar içinde beraberlige soyunmusuz.zorlugunu bile bile kabul etmişiz ayrılıkları. bir gun ortak noktada kesisiriz umidiyle belkide. korkum o noktaya geldigimizde birbirimizden ayrı dusmemiz olcak. aynı gunesi gorup ayrı seyler mi dusunecegiz seninle.bazen diyorum ki, acaba donecegin umidiyle yasamak daha mı iyi?yoksa gelişinle gidişinde haberci oldugu anı beklemek mi?bilmiyorum…
ayrılık cok sey katar insana, cok seyi de goturur.beklenmeyen fırtına gibi.ne alacagını ne bırakacagını bilememek gibi.sen sessiz kalır,içeri kapanır izlersin fırtınayı.geride kalanlar kalır,gidenler gider, gitmek isteyene dur diyemezsin.nolur izin verme gitmelerine…

hebasbug

Yorum bırakın